KOLON KANSERİ
KOLON KANSERİ HAKKINDAKİ BİLGİLER
Afrika’da kolon ve rektum kanseri nadir görülen hastalıklardır;Amerika’da ise nerdeyse tam bir salgın halindedir.Amerikan Kanser Cemiyeti’ne göre 1990 yılında Amerika’da 155 bin yeni kolon ve rektum kanseri vakası teşhis edildi,bu hastalıklara bağlı 61 bin ölüm görüldü.Bu vakaların bazısında genetiğin önemli bir rolü olmasına karşın tüm kanserin sadece %8’i kalıtımsal faktörlere bağlıdır.Aslında çoğu uzman asıl suçlunun yeme alışkanlıkları olduğuna inanıyor.
Diyet Önerileri
Bazı epidemiyolojik araştırmalar fazla yağlı diyetin bu kanserin gelişmesi riskini arttırdığını gösterirler.Harvard Kamu Sağlığı Okulu’ndan araştırmacılar 7000’den fazla erkeğin diyetini incelediler.Bulguları şunlardır:Doymuş yağ miktarı yüksek lif miktarı düşük yiyecekleri tüketenlerde kolon polipi gelişme ihtimali düşük yağlı ve yüksek lifli yiyecek tüketenlere göre 4 kat daha fazladır.Yağ neden zararlıdır?Yağ safra bağırsaklarda ilerleyerek kolona giderler;burada bakteriler safra asitlerini sekonder safra asidi diye bilinen maddelere dönüştürürler.Sekonder safra asitleri ko-kanserojenlerdir,yani bağırsak duvarlarındaki hücrelerde kansere yol açacak değişiklikler yaratırlar.
Daha çok çözünmeyen lif yemek sizi kanserden uzak tutacaktır.Lifler yiyeceklerin bağırsaklardan hızlıca geçmesini sağlar böylece doğal olarak kanserojen maddelere maruz kalma ihtimali azalır.Lifler aynı zamanda kolon duvarlarını tahriş eden safra asitlerini bağlar.
Meyve ve sebzeler yönünden zengin gıdalarla beslenen insanların kolon ve rektal kanser geçirme riskinin daha az olduğunu gösteren bazı araştırmalar vardır.Bu yiyecekler sadece iyi lif kaynağı olmakla kalmaz aynı zamanda beta –karoten ve diğer fitokimyasal maddeler bakımından da zengindir.
Folat da bu ve diğer kanserlere karşı koruyabilir.Araştırmacılar 375 rektal kanserli ve 372 kansersiz kişi üzerinde bir diyetsel inceleme yaptılar.Kansersiz kişiler kanserli kişilere göre folattan zengin gıdalarla daha çok besleniyorlardı.Folattan zengin gıdalar arasında ıspanak ve kuşkonmaz gibi yeşil yapraklı sebzeler bulunur.
Kalsiyumun da kolon ve rektal kansere karşı koruyucu bir rolü varmış gibi görünüyor.Yakın zamanda Finlilerin yaptığı bir araştırmaya göre, kalsiyum alımının artışıyla kolondaki hücresel döngü oranı çarpıcı biçimde azalıyor.Test tüpü deneylerinde kalsiyumun safra asitlerine bağlandığı görüldü.İyi kalsiyum kaynakları arasında az yağlı yada yağsız süt ürünleri ,karalahana ve kılçıklı somon bulunur.
Tuzlanmış,tütsülenmiş yada salamuralanmış yiyecekler,vücutta kanserojenik bileşikler oluşturarak sindirim sisteminde tümör gelişmesine neden olabilirler.